Press ESC to close

Zuckerberg Sıradaki Büyük Platformu Ne Olursa Olsun Kontrol Etmek İstiyor

Meta CEO’sunun açık kaynak anlatısını sahiplenişi oportünist bir hamleden fazlası değil.

Facebook’un bir platform olduğuna şüphe yok; hatta tartışmasız şekilde sosyal medya çağının en önemli internet sitelerinden biri. Birçok uygulamaya, sayfaya, gruplara, dijital pazar servislerine ev sahipliği yapıyor ve daha da önemlisi bunların hepsi insanları olabildiğince çok içeride tutmak için tasarlanıyor. Ne var ki birçok insan için Facebook platformuna yalnızca Google ve özellikle Apple tarafından kontrol edilen işletim sistemleri ve uygulama mağazaları gibi başka platformlar aracılılığıyla erişilebiliyor.

İşin aslı, Facebook mobil devrime biraz geç kalmıştı. Ancak 2012’de mobil üzerine düşmeye başladı ve uygulama bazlı deneyimini geliştirmek için yoğun bir çaba sarf etti. 2010’larda mobil platform Facebook’un büyümesini destekledi ama aynı zamanda da Google ve Apple’a olan bağlılığını artırdı.

Apple 2020’de, kullanıcılar için takibi çok daha açık hale getireceği Uygulama Takibi Şeffaflığı adı verilen bir özellik tanıtmayı planladığını duyurdu ve bir sonraki yıl bu özellik kullanıma sunulduğunda uygulama takibine izin veren IPhone ve IPad kullanıcısı sayısında önemli ölçüde düşüş oldu. Bu değişimin Facebook ve Meta çatısı altındaki diğer sosyal medya uygulamaları için de etkisi büyüktü; ayrıca Apple’ın tüketici dostu bu tutumu şirketin elini kolunu bağlamıştı. 2022’de yapılan bu tek değişiklik Facebook’un gelirinden tahminen 12,8 milyar doların eriyip gitmesine sebep oldu ve hatta Meta’nın borsa değerini daha da sert şekilde etkiledi.

Mark Zuckerberg öfkeliydi ve beklendik bir şekilde Apple’ın “kapalı” ekosistemine saldırmaya başladı; diğer şirketlerin çoktan Apple’ın kendi uygulama mağazası üstünde hâkim olduğu kontrole karşı başlattığı kavgaya katılmıştı. Zuckerberg, sanki kendisi de aynısını yapmıyormuş gibi Apple’ın platformlarına yerleştirdiği kendine hizmet eden sınırlamaları eleştirdi ve Meta’nın “açık” bir ekosistem olduğunu iddia etti. Ancak başından beri açık kaynağa olan bu bağlılık sadece sıradaki büyük platform ne olursa onun üstünde kontrol sahibi olabilmekle ilgiliydi

“Açık” Bir Metaverse Kurmak

Zuckerberg 2021’de Metaverse için olan vizyonunu açıklarken açıkça Apple’a seslendi. Onların kuralları altında yaşamanın onun teknoloji sektörüne olan bakışını derinden şekillendirdiği söyledi ve açık kaynak meselesini kucaklayarak yeni bir sayfa açtığını öne sürdü. Özellikle Apple’ın platformundaki yüksek ücretlerine ve seçeneklerdeki eksikliğine dikkat çekerek bunun yenilikçiliği engelleyen bir şey olduğunu ima etti. Mobil devrim sona erdiğinde Meta daha farklı bir yola sapmış olacaktı; ya da en azından Zuckerberg’ün iddiası bu yöndeydi.

Onun kurduğu vizyonda Meta, Metaverse’ün olacağı şeyi kurma yolunda milyarlarca dolar harcayacak ve diğer şirketlere ve yaratıcılara açık olacağını vurgulayacaktı. Kısacası, diğer herkesin kendi işini kuracağı bir oluşum ya da platform oluşturmak istiyordu. Aynı dönemde Epic’ten Tim Sweeney de aynı şeyleri söylüyordu ancak iddia ettikleri gibi Apple’ın tüketiciler ya da yaratıcılara olan tavrına karşı bir savaş sürdürmedikleri ve kendi ticari çıkarlarına hizmet ettikleri açıktı.

Sweeney Epic’in, Metaverse’ün her alanında lider hizmet sağlayıcısı olmasını istediğini açıkladı. Apple’ı yerinden etmek istemişti; böylece Epic bu boşluğu doldurmak için adım atabilecekti. Bu sırada Zuckerberg de benzer bir şey istiyordu: yalnızca insanların işlem yapacağı dijital pazarlar ve yazılım platformları değil aynı zamanda donanım insanlarının da Oculus ve Meta Quest aracılığıyla sanal dünyaya ulaşmasını sağlamak. Meta, Apple’ın yüksek ücretlerine karşı olan eleştirisine rağmen, Apple’ın %30’luk payından bile fazla olacak şekilde, kendi platformundaki dijital varlık satışlarından %47,5’lik pay alacaklarını duyurdu.

Ancak sonrasında Zuckerberg halkın tepkisinin nasıl değiştiğini gördü ve kendi ticari çıkarları için bunu nasıl avantaja çevirebileceğine dair yollar aramaya başladı. Kısa bir süreliğine Metaverse, Meta’nın tekelcilik kârlarını altüst edeceği yeni bir dijital ekonomi yaratabilecek bir pazar devi olabilir gibi görünmüştü. Üstelik Zuckerberg bu arayış peşinde şirketi bile yeniden adlandırdı, çünkü vizyonun fark edilmesini istiyordu. Ancak aynı zamanda da dikkatleri şirketin sosyal medya sitelerini saran skandallardan uzaklaştırmak istiyordu.

Meta’nın Açık Kaynaklı Yapay Zekâ Hamlesi

Meta, üretken yapay zekâ dünyasına adım atınca bir kez daha açık kaynak anlatısını kullanmayı seçti. İşin aslı, bu etkili bir stratejiydi çünkü günümüzde insanların bütün heyecanı yönlendiren şirket olan OpenAI, ilk zamanlar açık kaynağın savunucusu olduğunu iddia etmiş, ancak ticari faydalar göz ardı edilemeyecek kadar zorlaştıkça diğer sözde ilkelerinin çoğuyla birlikte bundan vazgeçmişti. Buna karşın Zuckerberg, kendini üretken yapay zekanın açık kaynak savunucusu olarak konumlandırabildi.

Ancak bir kez daha, açık kaynağa karşı olan bu kucaklayıcı tavır ardında çıkar taşımayan bir hareket değildi. Meta’nın Llama modelleri hâlâ uzmanların onların ne kadar açık kaynak sayıldığını sorgulamasına neden olan sıkı lisans anlaşmalarına sahip. Ayrıca şirket Llama’nın önemli bulut sağlayıcılarla olan entegrasyonlarından ve ticari lisans anlaşmalarından da para kazanmaya devam ediyor. Teknoloji sektörü açık kaynak emeklerinin avantajını kullanıp onları kendi sonlarına sürüklemek üzerine uzun bir tarihi var. Zuckerberg’ün stratejisi de bundan farklı değil.

Cecilia Rikap’ın Common Wealth için verdiği röportajda bahsettiği üzere açık kaynakçılık, başarı oranını artırıyor ve önemli bilgi modüllerini kendi soyut varlıklarına çevirirken, teknolojik yenilik risklerini de minimuma indiriyor. Rikap’ın açıklamasına göre şirket açık kaynak stratejisinden birçok kazanç elde ediyor, teknoloji çalışanlarını mutlu ediyor, açık kaynak komünitesinin Llama modelleri için ücretsiz bir şekilde geri bildirim sunmasını sağlıyor ve adaptasyonu hızlandırıyor.

Meta Amazon, Microsoft ve Google gibi bulut tabanlı işi olmadığı için modellerini çalıştırmak için bu şirketlere bel bağlıyor. Örneğin OpenAI, Microsoft’a derinden bağlı çünkü onun bulut altyapısına erişmeye ihtiyacı var. Rikap’ın belirttiğine göre, modeller açık kaynak olsa bile işlem gücü kiralamadan kaynaklı doğrudan olmayan bir ücreti oluyor. Ayrıca 700 milyondan fazla kullanıcısı olan şirketlerin Meta’dan ayrı bir lisans almalarının gerektiğini belirten bir gizli madde de bulunmakta. Zuckerberg açık kaynak anlatısını benimsemiş olabilir, ancak bunu yalnızca Meta’nın Llama modellerinin yapay zekâ geliştirme için baskın bir platform haline gelmesini ve şirket için başka kazançlar elde etmesini sağlamak amacıyla yapmıştır.

Zuckerberg Tam Kontrol İstiyor

Snow Crash ya da Ready Player One’ın sanal dünyasına ulaşmak Zuckerberk’ün Metaverse’ü kurarkenki hedeflerinden yalnızca biriydi; ancak nihayetinde şirketin Apple’a olan bağlılığından kurtulma tutkusu karşısında bu ikinci planda kaldı. Apple’ın teknoloji endüstrisinde nasıl kapalı ve kısıtlayıcı olarak resmedildiğini gördü, bu yüzden Meta için bu anlatıları benimsedi ve şirketini tüketicilerin yanında olan, açık kaynağın savunucusu olarak yeniden resmetmeye çalıştı.

Takip eden yıllarda bu iddiaların ne kadar boş olduğu daha da belirgin hale geldi. Metaverse bir araçtı ve geleceğin platformu olmayacağı açıkça belli olduğunda Meta’nın Reality Labs bölümü büyük kesintilere uğradı. Şirket bunun yerine yapay zekâ alanında baskın bir konum elde etmek için yön değiştirdi.

Zuckerberg açık kaynağın savunucusu ya da yenilikçi bir teknoloji milyarderi değil; o, kazanmak için her şeyi söyleyebilecek ve yapabilecek bir oportünist. Zamanında Twitter’a rakip olarak çıkan Threads için de aynı anlatıyı kullanmıştı. Yapay zekâ balonu patladığında sıradaki büyük platform için de aynı yola başvuracağından emin olabilirsiniz. Asla ve asla onun yaptığı hamlelerin hepimizin bağımlı olduğu teknoloji üzerindeki gücünü artırmaktan başka bir amacı olduğuna inanmayın.

Bu Makale 5 Ekim 2024 tarihinde Çeviri Gazetesi tarafından: “https://disconnect.blog/zuckerberg-wants-to-control-the-next-platform-no-matter-what-it-is/” linkli web sitesinden alınarak, çevrilmiştir