Press ESC to close

Mad Max’in Furiosa’sı ve Yeni Araba Filmleri Direksiyonun Arkasında Oturanın Kim Olduğunu Değiştirmeye Başlıyor

Yazan: Helen Pinsent

Çeviren: Semih Başay

Düzenleyen: Ulaş Selvi

Furiosa: A Mad Max Saga, Drive-Away Dolls ve Will and Harper filmlerinin hepsinin bu yılın ilk yarısında vizyona girmesiyle birlikte 2024, direksiyonun arkasına kimin geçeceğini tekrar düşünmek için harika bir yıl gibi görünüyor.

2015 yapımı Mad Max: Fury Road filminde hayranlar Imperator Furiosa ile tanışmıştı. Sürüş yetenekleri, alışılmışın dışında görüntüsü ve fiziksel engeli olan bir kadın ile bir araba filmi kahramanından beklenen birçok şeyi yıkmıştı. Film hâlâ serinin eski kahramanı Max Rockatansky üzerinden isimlendirilse de filmin aksiyonu Furiosa’yı merkeze koyuyor, onu kıyamet sonrası toplumunun fatihi ve yeni lideri olarak resmediyordu. Bu yıl çıkan devam filmi ise Fury Road’un odağı olan Furiosa’ya yoğunlaşıp onun geçmişini takip ediyor, onun duygusal gelişimini vurguluyor ve hatta onun adını filmin isminin başına koyuyor.

Furiosa ve yukarıda bahsi geçen diğer filmlerin araba kültürünün erkek merkezli eğilimine nasıl meydan okuduğunu anlamak için eğilimin kendisine, araba kültürünün erkeklerin hikayesini önceliklendirmesi ve hatta bu hikayeler içerisinde belirli bir tür erkeği kahraman rolüyle ayrıcalıklandırmasına yakından bakmak faydalı olacaktır.

Arabalar ve İdealize Edilmiş Erkeklik

Bu erkek türünün belirli özellikleri zamanla değişmiştir; ancak çağdaş dönem araba filmi araştırmacıları, türün kahramanlarını toplumun dominant değerlerini iteleyen ideal erkekliği somutlaştırmak için nasıl kullandığının altını çizer.

Bahsedilen ideal erkeklik için kullanılan tabir ‘hegemonik maskülinite’dir. Üstün erkek, toplumsal olarak oluşturulmuş bir maskülinite kalıbı olarak dominantlığı ve bir erkeği modern toplumda iyi yapan ne varsa içinde barındırır.

Popüler Araba Kahramanları

Araştırmacılar, geleneksel maskülinitenin ana özelliklerinin birçok popüler araba filminde ispatlandığını öne sürüyor.

Aksiyon ister. Az ve öz konuşan bir adamdır, geleneksel araba filmi kahramanı daha çok yumruklarıyla ya da tekerleriyle konuşmayı tercih eder. Elbette bu özellik fiziksel olarak da muktedir olduğu anlamına gelir. Araba filmlerinde, araba genellikle kahramanın bir uzantısı olarak resmedilir; direksiyonun arkasındaki hünerleri fiziksel becerilerini yansıtır. Örnek: The Transporter (2002), Rush (2013).

Geleneksel olarak beyazdır. Ana akım Hollywood araba filmleri beyaz adamları merkeze almıştır. Örnek: Steve McQueen’in başrol olduğu Le Mans (1917), araba filmlerinin ilk kralı The Italian Job (2003).

Fast & Furious serisinden Vin Diesel’in canlandırdığı Dominic Toretto, gelecek yıl vizyona girecek olan serinin on birinci ve final filmiyle birlikte Steve McQueen’in modern mirasçısı konumunda.

Öte yandan, bu tür filmlerde görmeye başladığımız ‘çok kültürlü oyuncu kadroları’ araba kahramanlarının ırksal temsilini genişletmeye başladı. Medya kültüründe Latin ve melez temsili üzerine çalışan Mary Beltrán’ın analizine göre, Diesel’in canlandırdığı Toretto’yu etnik ve ırksal açıdan muğlak bir şekilde tasvir eden Fast & Furious filmlerinin “ırksızlık ethosuyla bilinen” bir seride Latinlere hitap etmeye çalışmasında bunu görebiliriz.

Kültürel araştırmacı Joshua Rivera ise Toretto karakterinin ilk olarak İtalyan-Amerikan olarak tasarlandığını ve serinin Latin yaşantısını “yekpare bir parça” olarak resmetmesinin doldurma bir karakter olmasından daha iyi olmadığını belirtir.

Koruyucudur. Geleneksel araba kahramanları bunun hakkında konuşmamaya çalışsa da bunu derinden hissederler; özellikle de üstlendikleri görevler söz konusu olduğunda. Bu koruyucu içgüdü B sınıfı Vahşi Batı filmlerinin kovboy koduyla uyuşsa da araba filmlerinde, özellikle 11 Eylül’den sonra, ev ve aileyi koruma temalarının öne çıktığını görüyoruz. Geleneksel tip kahraman sürücü olmak, esas kızı elde etmek ve zor durumlarda onu korumaktır. Örnek: Baby Driver (2017), Drive (2011).

Otoriteye karşı direnir. Sürücü kahramanların açıkça kanunları çiğnemekle ilgili bir problemi yoktur; bunun nedeni araba filmlerinin genelde ahlak ve kanunlar arasında bir çatışma olan dünyalar yaratıyor olmasıdır. Araba filmlerinde araba, sıklıkla kahramanın bağımsızlığını, itaate karşı olan duruşunu göstermek için kullanılır. Ama hâlâ bu kahramanların koruyucu pozisyonlarına bağlı olarak bir ahlaki duruşları vardır. Örnek: Smokey and the Bandit (1977), Gone 60 Seconds (2000).

Başı beladadır. Sürücü kahramanın en istikrarlı özelliği onun sabrıdır. Görüldüğü üzere modernitedeki gelişmeler erkekleri daha yumuşak yapma tehdidine neden oluyor, onları savunmasız bırakıyor. Bütün çevreden saldırılar onların duruşunu, itibarını ve hatta hayatını tehdit ediyor (birçok araba filminde asıl soru kahramanın hayatını mı yoksa itibarını mı kaybetmeyi tercih edeceğidir). Bu tarz filmlerde araba, araç olarak ya da ödül olarak olsun kahramanın zorluklarla yüzleşirken ortaya koyduğu kararlılığı ve ağırbaşlılığı göstermesine olanak tanır. Örnek: Locke (2013), Ford v Ferrari (2019), Duel (1971).

Bu özellikler birleşince araba filmlerinin itelediği maskülen imajı meydana gelir.

Türün Alışkanlıklarını Bozmak

Furiosa bu imaja karşı bir meydan okuma vaat ediyor. Bunu yalnızca bir kadına odaklanarak değil, ayrıca da onun mücadelesini sertliğin ve bağımsızlığın onurlandırıldığı bir dünyaya yerleştirerek yapıyor.

Elbette Furiosa ve bu yılın diğer kadın odaklı yol filmleri, ana akımın sürücü kahraman imajına karşı ilk meydan okuma değil.

Ancak ne yazık ki Thelma and Louise (1991) ya da To Wong Foo, Thanks For Everything! Julie Newmar (1995) gibi filmler araba filmi seyircilerinin onlara türün alışkanlıklarını yıkmasına ciddi ölçüde yardımcı olacak desteğini elde edememişti.

Aksiyon dolu sahneleri ve arkasında Mad Max isminin ağırlığıyla Furiosa, uzun zamandır ayakta duran beklentileri sallamaya hazır.

Bu Makale 5 Kasım 2024 tarihinde Çeviri Gazetesi tarafından: “https://theconversation.com/mad-maxs-furiosa-and-other-car-movies-are-starting-to-change-who-gets-behind-the-wheel-226674” linkli web sitesinden alınarak, çevrilmiştir